OFANSİF MİZAH
Nietzsche’nin çok güzel bir sözü var: “Bütün iyi şeyler güler. Yalvarırım gülmeyi öğrenin.” diye
Bizi güldüren şeyler kadar, bir araya getiren çok az şey vardır. Gülmek ortak bir dil, ortak bir yaradır. Aynı anda kahkaha atmak, aynı anda "evet ya!" demek, tanımadığın birini tanıdık kılar. Mizah, insanlığın duygusal diplomasi biçimidir. Gülmeye başladığımızda, çoğu zaman kendimizi savunmayı bırakırız. İşte bu yüzden ben sadece mizahı değil, ofansif mizahı da savunuyorum.
Çünkü bazı şakalar, insanların gıcık olduğu şeyleri hedef alır. Bazıları rahatsız eder. Bazıları "Yok artık bunu da söylemezsin" dedirtir. Ama sormamız gereken şu:
Neden? Neden bazı şakalar bu kadar sinirlendiriyor bizi?
Gülmekten Suçluluk Duyduğumuz Şey
Ofansif mizah, ismi gereği rahatsız edici olan, tabuları zorlayan, kimilerine göre “çizgiyi aşan” espriler içerir. Cinsiyet, din, ırk, engellilik, ölüm, yoksulluk gibi konulara dokunur. Ve evet, bu esprilere gülmek bazen bizi bile korkutur. Ama bu korku, genellikle gerçeklikle yüzleşme korkusudur.
Örneğin engelli bireylerle ilgili yapılan bir espri, bize şu soruyu sordurur:
"Ben bu konuda gerçekten empati kuruyor muyum, yoksa sadece susarak mı 'saygı' gösteriyorum?"
Ofansif mizah, herkesin sustuğu yerde, rahatsız edici bir ses çıkarır. Evet, bazen kırıcı olabilir ama bazen de kırmadan hiçbir şeyi açamazsın. Mizah, bazen o kadar güçlüdür ki, cümleler değil kahkahalar devrim yaratır.
“Ama Bu Konuların Şakası Olmaz”
En çok duyduğum cümle bu.
Peki soruyorum: Hangi konuların şakası olmaz?
Ölüm mü? Peki siyasetçiler her gün binlerce insanın ölümüne neden olurken sessiz kalanlar, bu konuda bir komedyen şaka yapınca mı öfkeleniyor?
Din mi? Dini alay konusu yapmak hoş bir şey değil diyelim. Ama tarih boyunca din adına işlenen zulümleri hatırlayın. Mizah bazen sadece "alay etmek" değil, ikiyüzlülüğü ifşa etmektir.
Cinsiyet mi? Kadınlara yönelik şakalar mı? Elbette aşağılayan şakalar eleştirilmeli. Ama bazen kadınların da erkeklerin de kendilerine gülebilmesi, eşitlik mücadelesinde bir adım olabilir. Kendini fazla ciddiye alan hiçbir fikir, gelişemez.
Mizah Neyi Temsil Eder?
Mizah bir testtir: Senin sınırın nerede? Ne zaman savunmaya geçiyorsun?
Ofansif mizah bu sınırları yok etmek için değil, gözümüze sokmak için vardır.
Gülmek istemediğin ama sustuğunda da yüzleşmek zorunda kaldığın şeylerle ilgilidir.
Ofansif mizah, bir güç değil, aslında güçsüzlerin silahıdır. Dünyanın adaletsizliğini, eşitsizliğini, ikiyüzlülüğünü gösteren bir aynadır.
Mizahı Yasaklamak, Toplumu Anlamsızlaştırmaktır
Bugün mizahçılara “o konuya girme”, “bu lafı deme”, “bunu espri yapma” diyecek olursak, yarın düşünürlere, sanatçılara, yazarlara da aynı şeyi söylemeye başlarız.
İfade özgürlüğü yalnızca ciddi konular için değil, saçma sapan şakalar için de vardır.
Gülmek bir haktır. Bazen en karanlık konularda bile.
Gülmekten korkmayalım. Güldürmekten de.
Mizah Bağ Kurar
Ben mizahı, özellikle ofansif mizahı, bir “bağ kurma şekli” olarak görüyorum. Çünkü aynı espriye gülen iki insan, dünyaya aynı yerden bakıyor demektir. Farklı fikirlerde olabiliriz ama aynı şakaya gülebiliyorsak, hâlâ birbirimizi anlayabiliriz. Mizahın gücü burada. Kızdığın birine bile seni güldürüyorsa, artık ona sadece kızamazsın.
Ve belki de bu yüzden, mizah her zaman rahatsız edici olmalı. Çünkü ancak o zaman seni düşündürür.
Yorumlar
Yorum Gönder