Benliğini Kaybetmeden Erkek Olmak Mümkün mü?

kukla olmaktan kurtul


ERKEKLİK KAVRAMI 

Erkek olmanın zorluğunu yazmak pek mantıklı olmaz açıkçası. Ama konulara bölerek mantık aramak daha optimal geliyor.


Mesela en temel örnek sertlik:

Bu sertlik algısının sebebini bilmiyorum ama zorunda oluşu biraz yorucu açıkçası. Sert olmak ve sert kalmak sürekli hale gelince bir kişi insan olmak yerine ya da insan olacağı yerde erkek olmayı seçiyor. Bu bir çok taşı zaten yerinden oynatıyor. Ağlamayan, üzülmeyen, gurur yapamayan, karşısında ki insana kırılmayan darılmayan birisi oluyor. Çok stabil şeylerden bahsediyorum. Bunlar net bir şey değil bunlar sadece ve sadece fikirlerim o kadar. 

Karakterini bir kavrama göre belirlemek yerine başlı başına kendini bir kavram haline dönüştürmek paha biçilmez bir şey olduğunu düşünüyorum. İşte senin sen olduğu bir senaryo bu. Çok minimal ölçüde başarılmış bir durum. Tebrik eden olmayacak ama tebrik edilecek bir hayata sahip oluyorsun. Kendine ait düşüncelerinin ve kararlarının olduğu bir hayat, nasıl gözüktüğünü umursayıp bir kavrama göre şekillenmeden, kaba diyebileceğimiz dünyevi eylemleri hiçe sayarak olması gerekeni yapmak için varolduğun bir dünya. Sahip olduğun sahi bir dünyadan bahsediyorum. 

Her şeyin başı olmak, her fikrin sahibi olmak insana vazgeçilmez ve paha biçilmez biri olduğunu düşündürür. Bu düşünce başlı başına bir fırtına zaten, ortalıkta ne bir yapı kalır ne de yerleşim. Yıkıcı olmanın, bir erkeğin yıkıcı olmasının temel sebebi de bu işte. insanların seni haddinden fazla sen yapması. Sana haddinden fazla  kaldıramayacağın anlam yüklemesi. Senin halledemeyeceğin şeyleri bile sana  halledebileceğin yalanını entegre ettikleri bir sistem. 

“Ayakta uyuyup otel parası vermek”


Sen hiç sen gibi hissettin mi ? Kendi kararlarını aldığın süreç sonrasında sana sen olduğun için hayranlık duyanlarla karşılaştın mı ? Sakın kendine ben ben miyim sorusunu sorma. Kendine şu soruyu sor: Beni kim yarattı. Fiziksel olarak dünyada bulunma halinde ki yaratmaktan bahsetmiyorum. Seni kim yarattı, bakışlarını kim yarattı, kaşlarını çatışını, ağzında ki kelime havuzunu, bakış açını kim yarattı bunu sor. Bunu öğren, buna cevap ara. Belirtmekte fayda var bu benliğini kaybetmek sadece erkeklere özgü bir şey değil. Bunu her cins her varlık üstlenebilir ve bocalayabilir. Kusursuz bir bedenin kusurlu halisin çokta böbürlenmemek lazım bence. Kusurum yok deme saniye alır. 

“Çare değişim mi gelişim mi ?”


Çare hiçbir şey aslında. Nasıl yani ? Şöyle ki: Zaten hali hazırda o kadar çok şey var ki üstünde önce onları atmakla başlamak şart. Gözden geçirmen gereken o kadar çok özellik, belirsizleşmiş kalıntı haline gelmiş davranışsal bozukluklar, psikolojik negatif eylemler. Ne ararsan var, sadece farkında değilsin. Farkına varmak zaten temel bir ilk adım. Bu adımı atman demek değişimi de gelişimi de başlatıyor sadece sen hangisini seçeceksin elzem olan kısım o. Gelişimi hedeflemek istiyorsan önce değiştirmen lazım bazı şeyleri. Eğer Değişimi hedefliyorsan gelişimi göze alman şart. 

Sıfır vizyon, sıfır misyon yazımda vurguladığım anlam gibi aslında; kendin gibi hissetmek için önce hedef koyacak ve ulaşmak için çaba harcayacak bir misyon ve vizyon şart.



İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *